Riski bilmeyen kişi onun için önlem alırmı?
Gecen gün tüm haber programlarında bir haber geçildi “Genç bir üniversite öğrencisi saçlarını bindiği Gokart ın tekerleğine kaptırdı, yoğun bakımda tedavi görüyor!”
Bu haberi okuyunca Bizim “sigorta” pazarlamasını bırakıp önce “Risk Yönetimi” pazarlaması yapmamız gerekiyor kanaatim pekişti.
Bu kaçıncı olay tam olarak bilmiyorum ama sanırım son yıllarda bilinen birisi ölümlü üçüncü büyük gokart kazası. Hepsinin nedeni aynı; ihmal, sorumsuzluk, tehlikeyi(Riski) yok farzetmek yada küçümsemek ve gerekli tedbirleri almamak. Üstelik kazaya uğrayanları üçü de üniversite talebesi yani eğitimli kişiler. Buradan ne ders çıkarmak lazım diye sorarsak sadece bilinçsizce gereklerini bilmeden bazende zorunlu olarak sigorta poliçesi almak tek başına sorunu ortadan kaldırmıyor.
Önce riskinizi belirlemeli büyüklüğünü ölçmeli, sonra gereken önlemleri alarak riskin etkilerini azaltmalı, ancak ne yaparsak yapalım ortadan kaldıramayacağımız önleyemeyeciğimiz riskler mutlaka olacaktır ki onlar içinde riski sigortacıya devredecek doğru sigota poliçesi alınmalıdır.
Bu olaylar da gösteriyor ki bu aşamaların hiç birisi yapılmamış. Kişi günlük yaşantısında hiç kullanmadığı bir araca belkide ilk defa hiç bir eğitim almadan biniyor(riski bilmiyor, büyüklüğü ve sonuçlarını değerlendirmiyor!), Riskin gerçekleşmesi halinde sonuçlarını azaltacak tedbirleri tam olarak almıyor(sadece kask ve emniyet kemeri takıyor), Riskin gerçekleşmesi halinde uğrayacağı maddi zararı telafi edecek( ki can kaybını hiç bir şey geri getiremez) sigorta poliçesinin de olduğunu hiç sanmıyorum. Kişiler harçlıklarından ayıracakları ufak birikimlerle alınabilecek çok ekonomik bir ferdi kaza sigorta poliçesi almıyor. Almış olsalar hem bu tür kazalar sonucu gerekebilecek ağır tedavi masraflarını sigortacıya devretmiş olacaklar, hemde muhtemel bir can kaybı sonucunda hiç olmazsa ailelerinin yaralarını saracak bir meblağı poliçe tazminatı olarak almalarını sağlayacaklardı.
Bu durumdan dolayı klişeleşmiş bir söz olan “Sigortacılığın gelişmesi için sigorta bilinci oluşturulmalı” söyleminin de bir anlamda gereğini yerine getirmek ve ülkemizde üniversite öğrencisi seviyesinde eğitimli kişilerin dahi risklerini bilip anlayıp onların zararların azaltmak ve onlardan korunmak için ne yapmaları konusunda hiç kafa yormadıkları gerçeğinden hareketle, sigorta Pazarlaması yapmak yerine Risk yönetimi pazarlaması yapmak gerekli diyorum.
Tam bu yazımı tamamladıktan sonra TV’de Beyoğlu Sütlüce’de toprak kayması haberini gördüm. Tarih tekerrürden ibarettir sözü ne kadar doğru. Aynı olayları tekrar tekrar yaşıyoruz. Ve halk, güvenlik kuvvetleri bir film izler gibi izliyor ve TV’ler canlı yayın yapıyor. 20 ailenin barındığı bu 4 katlı apartman binasında yaşayanlar acaba toprak kayması riskini hiç düşünmüşlermiydi? düşündülerse riski azaltmak için ne tür önlemler almışlardır yada alınmasını talep etmişlerdir, en sonunda da kaybedecekleri belkide canları ve hayattaki tek önemli mal varlıkları evleri için bir sigorta poliçesi satın almışlar mıdır?
Hiç sanmıyorum ama tüm kalbimle dilerim ki almış olsunlar.
Risklerini bilmeyen insan onlar için gereken önlemleri alır mı?
Kazasız, can ve mal kayıpsız günler dileği ile.